Halikarnas Balıkçısı - Mavi Sürgün


Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı) 'nın Mavi Sürgün adlı eseri, yazarın sürgün edilişini anlatır.

Aslında Cevat Şakir'in başına gelenlerinin hepsi, dergide yayınladığı karikatürlerden kaynaklanıyor. Ben de bu fikirden yola çıkarak eserin önemli parçalarını resmettim. Umarım beğenirsiniz...





 
                                             
Cevat Şakir, 1. dünya savaşı sıralarında bir dergide çalışır. Dergi için karikatürler çizer. Bu karikatürlerin amacı asker kaçaklarının idamını eleştirmektir.      













Bir gün kapısına polisler gelir ve İstiklal mahkemesinde yargılanır.






O dönemler çaılştıpı derginin sahibi olan Zekeriya Sertel ile birlikte iki gün Cebeci'deki bir hapishanede alıkonurlar. Cevat Şakir bu tür davaların idamla sonuçlandığını biliyordur ama beklemediği bir şekilde sürgün kararı çıkar. Arkadaşı Zekeriya Sertel Sinop'a sürülür. Kendisi ise Bodrum adında tanınmayan bir kasabaya sürülür.














Cevat Şakir İzmir'e doğru tren yolculuğuna başlar, yolda uğradığı yerlerde çok iyi karşılanır. Hatta bir kere berbere yalnız gitmesine bile izin verilir.






Sonunda Bodrum'a varır. Bu kasabaya vardığında Bodrum'a aşık olur ve Bodrum'da yaşamak istediğini farkına varır.















Burada balık tutmaya başlar. Kendine de Bodrum'un eski adı olan Halikarnas'tan yola çıkarak "Halikarnas Balıkçısı" mahlasını seçer.











Tuttuğu balıkları satarak 25 liraya ev kiralar. Artık Bodrum'un yerlisi olmuştur.










Bir süre Bodrum'da yaşadıktan sonra bir haber gelir ve sürgününün kalanını İstanbul'da geçirebileceğini öğrenir. Buna üzülür ama İstanbul'a, annesinin yanına döner ve onun yanında yaşar.






Daha sonra ise ailesiyle beraber Bodrum'a döner. Ama 2. Dünya Savaşı başladığı için orada daha fazla duramaz ve hayatının geri kalanını İzmir'de geçirir.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder